Gökalp Baykal hem müzik yazarlığı, hem şarkı sözü yazarlığı, hem de yazdığı kitaplarla birçok özelliği bir arada taşıyan önemli sanatçılarımızdan. Şarkılarında rock’n roll, blues, reggea ritimlerini kullanan Baykal, son albümü “Akustik Anılar”ı internet üzerinde yayınladı. Biz de Gökalp Baykal’ı bulup, müziği üzerine kısa bir konuşma yaptık...
Gökalp Baykal, artık Bob Dylan’a dair her şeyi anlattığına inanıyor. Sırada yeni müzik adamları hakkında yeni kitaplar varmış. Beş müzik albümü olan Gökalp Baykal, yazar olarak kafayı Bob Dylan’a takmış durumda. Baykal İlk iki kitabının baskıları tükenince genişletilmiş biçimde yeni bir Dylan kitabı daha yazdı...
Şarkı sözlerinizin kent insanlarına yönelik, güncel ama popüler olmayan bir yanlarının olduğunu, dinleyicileriniz için içten içe kendi dil evreninizi yarattığınızı söylemek yerinde bir tespit olur mu? Sizce günümüz insanı için şiirin yerini şarkı sözlerinin almasından, sorunları şiire göre daha sağlam yansıtıyor olmalarından, birinin diğerinin yerine geçebileceğinden söz etmek mümkün mü?..
Bu söyleşi Internet üzerinden yapılmıştır. 17 Ocak 2000
Sizi müzisyenlik dışında bilgisayar ve müzik kitaplarında yazar olarak gördük. Göremediğimiz başka cevherleriniz de var mı?
Bu saydıklarınızın günümüzde ne ölçüde cevher olarak kabul edildiklerini bilemiyorum; ancak ilgilendiğim ve hayatımı kazandığım bir diğer konu da üniversitede öğretim görevliliği. Dört yıldır Mimar Sinan Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı bölümünde, iki yıldır da Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde bilgisayar destekli tasarım dersleri veriyorum. Bu sene yüküm haftada beş gün ve 25 ders saati.
Gökalp Baykal’la konuştuk.. Pişmanlıklardan, yeni projelerden, kedilerden, kadınlardan, tabii ki Bob Dylan’dan ve tabii ki denizden.. Şarkılarında verdiği ipuçlarının devamını arayıp, müzik hayatının yumaklarını sarmaya çalıştık elimizden geldiğince.. Apayrı olan hikayesini anlattı bize tüm içtenliğiyle.. Hem benim hem sizin sorularınızı yanıtladı kaçamak cevaplar vermeden =)
RockBankcilerin müziğinde uzlaşma sağladığı ve görüşüp hasbıhal etmekten hiç geri çekilmeyeceği rollerlardan birisi Gökalp Baykal. “Her Zaman Bir Şarkı” albümü ve yeni çıkan Bob Dylan kitabını bahane ettik, Levent’teki evine konuk olup sorduk, soruşturduk, nedir bu üretkenliğin sebebi diye. Ayrıntılar satırlarda.
Röportaj öncesinde de konuştuğumuz gibi, “Akustik Anılar”ın üzerinden fazla bir süre geçmeden “Her Zaman Bir Şarkı”yı yayınladınız. Bu kadar yoğun bir temponun içinde nasıl böyle üretken olabiliyorsunuz?..
Gökalp Baykal, şaşılacak bir üretim faaliyetinde son zamanlarda: “Akustik Anılar”ın hemen ardından dördüncü stüdyo albümü “Her Zaman Bir Şarkı” yayınlandı, yeni bir Bob Dylan kitabı da yolda. Albümleri arasına yıllar koymayan, kendi –çok insandan daha hızlı- temposunda şarkılarını işlemeye devam eden Baykal’ın hediyesi, bir “tam albüm” hüviyetinde bu sefer. Kıvrak blues havalarıyla yüklü dingin bir rock, sorularla, sorgularla ilerliyor, adeta İsmet Özel’in “şehrin insanı, şehrin insanı, şehrin….” dizesini her şarkıda tamamlıyor. Baykal’la “şarkı” üstüne konuştuk…
Konuğum 1997 sonbaharında Ağustos 1996 adlı albümü yayınlanan Gökalp Baykal. Kimimiz kendisini yıllardır “yeraltı” kayıtlarıyla tanırken kimimiz de onu “müzik yazarı” olarak tanıyoruz, hatta bazılarımız ise onu yazdığı bilgisayar kitaplarıyla tanıyor. Biz bugün onun müzisyen yönünü konuşacağız...
Bu söyleşi Stüdyo İmge dergisinin Nisan 1993 sayısında yayımlanmıştır
Dylan Thomas’ın kendi sesiyle okuduğu şiirlerin üzerine yazdığı müziklerden oluşan üçüncü kaseti Kasım 1992′de Mr. G. imzasıyla yayınlanan Gökalp Baykal, müziğinde ve müziğiyle sürekli yenilik arayışında, titiz ve biraz da karamsar bir müzisyen. Sadece müzisyen mi?..